Açık hava basıncı
: Atmosferdeki gazlar
ağırlıkları nedeniyle yeryüzüne bir basınç uygular. Bu basınca açık hava basıncı
denir. Açık hava basıncı barometre ile ölçülür.
Adlandırma
: Element ve
bileşiklerin kimyasal formül veya sembollerle, bazı sistematik yöntemlere göre
adlarının yazılması.
Ağırlık : Bir cisme etki eden yerçekimi
kuvvetinin büyüklüğüdür.
Aktiflik : Reaksiyona girme kabiliyeti,
elementlerin bileşik yapabilme eğilimleri. Bir elementin elektron alarak veya
vererek bileşik oluşturma isteğine aktiflik denir.
Aktiflik sırası
: Elementlerin tepkime
verme yatkınlığına göre sıralanmasına aktiflik sırası denir.
Aktif metaller
: Elektron verme
eğilimi hidrojenden fazla olan metallere aktif metaller denir.
Aktinitler
: Aktinyum (57Ac)
elementinden sonra gelen ve 4f orbitallerinin dolmasıyla oluşan 14 elementin
oluşturduğu seri.
Aldehit : Karbonil grubu bağlarından en az
birine H bağlanan bileşikler aldehit, her iki bağa da alkil grubu bağlanan
bileşikler ketondur.
Alfa ışıması
: Radyoaktif
çekirdekten iki proton ve iki nötronun birlikte ayrılması şeklindeki ışımadır.
Bu ışımayı yapan atomun kütle numarası 4, atom numarası 2 azalır.
Alfa parçacığı
: İki proton ve iki
nötrondan oluşan +2 yüklü helyum çekirdeği.
Alkali metal :
1A grubundaki hidrojen
dışındaki metaller.
Alken : CnH2n genel
formüllü ve yapısında en az bir tane çift bağ içeren (-C=C-) doymamış
hidrokarbonlara alken adı verilir.
Alkenil : Alkenlerden bir hidrojen
çıkarılmasıyla oluşan köke alkenil adı verilir.
Alkol : Bir alkil grubuna bir hidroksil
(-OH) grubu bağlanmasıyla oluşan bileşiklere alkol denir.
Allotrop : Kimyasal özelliği aynı, fiziksel
özelliği farklı olan atomlar.
Amalgam : Civanın diğer metaller ile
oluşturduğu alaşımlar.
Ametal : Metalik karakter göstermeyen
periyodik tablonun sağ tarafındaki elementler. Atomları az sayıda elektron
alarak anyon oluşturan elementler.
Amfoter oksit
: Hem asitlerle hem
bazlarla tepkime verebilen oksitler.
Analiz : Bir bileşiğin kendisinden daha
basit maddelere parçalanmasına analiz denir.
Anlamlı sayılar :
Doğru bir şekilde
yapılmış ölçümü ifade eden sayılar.
Anot : Yükseltgenmenin olduğu
elektrottur.
Anyon : Negatif (–) yüklü iyon.
Arrhenius teorisi
: Arrhenius’a göre
asit; sulu çözeltilerine H+ iyonları verebilen baz ise;
OH- iyonları verebilen maddelerdir.
Asidik tamponlar
: Bir zayıf asit ile
tuzunun karışımından oluşan çözeltilere asidik tampon çözeltileri
denir.
Asit : Suda çözündüğünde ortama hidrojen
iyonları (H+) ya da hidronyum iyonları (H3O+) verebilen maddelerdir.
Asit baz titrasyonu
: Derişimi bilinmeyen
bir asit veya bazın derişimini, derişimi belli olan diğer asit ve bazla tayin
etme işlemine asit baz titrasyonu denir.
Asit oksit
: Suda çözündüğünde
ortama asit çözeltisi veren ya da baz veya bazik oksitlerle reaksiyona girerek
tuz oluşturan ametal oksitidir.
Aşırı doymuş çözelti
: Belirli sıcaklıktaki
doymuş halinden geçici olarak daha fazla çözünen içeren çözelti.
Atmosfer (atm)
: Deniz seviyesinde
1m2 lik yüzeye 101300 N luk kuvvet uygulayan basınca 1 atmosfer
basıncı denir.
Atmosfer basıncı
: Atmosferdeki havanın
ağırlığından dolayı uyguladığı açık hava basıncı
1-Atmosfer
basıncı. 76 cm (760 mm) yüksekliğindeki civa sutunun uyguladığı
basınç.
Atom : Bir elementin tüm kimyasal
özelliklerini gösteren en küçük parçasıdır.
Atom–gram :
Bir mol atomun
kütlesidir.
Atom kütlesi
: Bir atomun atomik
kütle birimi cinsinden kütlesidir.
Atom numarası (Z) :
Bir atomun
çekirdeğindeki proton sayısıdır. Yada nötr bir atomda çekirdeğin etrafındaki
toplam elektronların sayısına eşittir.
Atomik kütle birimi
(a.k.b) : Bir karbon
(126C) atomunun kütlesinin tam olarak 1/12 sine eşittir.
Aufbau yöntemi
: Elektronlar atomik
orbitallere enerjileri en düşük olacak şekilde sırasıyla yerleşirler. (Önce 1s,
sonra 2s ve sonra 2p nin dolmaları gibi)
Avogadro kanunu
: Aynı sıcaklık ve
basınçta bulunan tüm gazların eşit sayıda molekülleri, eşit
hacimdedir.
Avogadro sayısı (NA)
: 126C elementinin 12
gramındaki kesin atom sayısıdır. (6,02.1023 tane mol–1' e eşittir)
Ayıraç (indikatör)
: Bir maddeyi
diğerlerinden ayırmada kullanılan maddelere ayıraç denir. Örnek : Karbondioksit,
kireç suyunun ayıracıdır, Nişasta, iyodun ayıracıdır.
Ayırtedici özellik
: Maddeleri ayırt etmek
için kullanılan özellik. Madde miktarına bağlı olmayan özelliklerdir.
Ayırma : Karışımı oluşturan maddeleri
fiziksel yöntemlerle ayrıştırma.
Ayrımsal damıtma :
Farklı sıvılardan
oluşan bir karışımdaki sıvıları kaynama noktaları farkından yararlanarak ayırma
metodudur.
Ayrımsal
kristallendirme : Bir
karışımı oluşturan bileşenleri çözünürlük farklarından yararlanarak birbirinden
ayırma metodudur.
Azeotrop : Sabit bir kaynama noktası bulunan ve
sıvı ile buhar hallerindeki bileşimi aynı olan çözelti.
Bağıl atom kütlesi :
Standart kabul edilen
bir elementin kütlesine göre kıyaslanarak bulunan atom kütlesi
Bağlanma enerjisi :
Bir atomun
çekirdeğindeki proton ve nötron gibi atom altı taneciklerini bir arada tutan
enerjidir.
Barometre : Açık hava basıncını ölçmek için
kullanılan düzenek
Basınç : Birim yüzeye dik olarak etki eden
kuvvete basınç denir. Basınç kuvvet ile doğru orantılı, yüzey alanı ile ters
orantılıdır.
Basınç Kuvveti (F)
: Bütün yüzeye dik
olarak etki eden kuvvete basınç kuvveti denir.
Baz : Suda çözünürken çözeltiye hidroksit
(OH–) iyonları veren madde.
Bazik oksit :
Suda çözündüğünde
bazik çözelti oluşturan ya da asit ve asit oksitlerle reaksiyona girerek tuz
oluşturan metal oksitidir.
Bazik tamponlar :
Bir zayıf bazla tuzunun
karışımından oluşan çözeltilere bazik tampon çözeltileri denir.
Belirleyici madde
: Kimyasal reaksiyonda
artan madde karşısında tamamen tükenen madde.
Beta ışıması
: Beta ışıması yapan
çekirdekte bir nötronun, proton ve elektrona dönüştüğü kabul edilir. Oluşan
elektron beta taneciği olarak çekirdek dışına fırlatılır. Bu durumda beta
ışıması yapan çekirdeğin atom numarası bir artar, kütle no değişmez, nötron
sayısı bir azalır, bozunan elementin izobarı oluşur.
Beta parçacığı
: Radyoaktif bir
elementin çekirdeğindeki bir nötronun bir protona dönüşmesi ile açığa çıkan
elektron
Bileşik : İki ya da daha fazla cins elementin
belirli oranlarda birleşmesinden oluşan saf madde.
Bileşik kaplar
: Kesitleri ve
şekilleri farklı iki veya daha çok kabın, tabanlarının birleştirilmesiyle elde
edilen kaplara bileşik kaplar denir.
Bileşik oksit
: Aynı katyonun farklı
iki değerlik aldığı oksitlerinin bir araya gelmiş hali. Örneğin; Fe3O4,
(FeO.Fe2O3)
Bilimsel Yöntem
: Bilimin gelişmesini
sağlayan gözlem, deney ve kanunların ve kuramların formüle edilmesi
etkinliklerinin bütünü.
Birinci iyonlaşma
enerjisi : Gaz
halindeki bir atomdan en gevşek tutulan elektronun uzaklaştırılması için gereken
minimum enerjidir.
Bombardıman
: Bir atom çekirdeğine
herhangi bir nükleer taneciğin gönderilmesi.
Boyle kanunu
: Sabit sıcaklıktaki
bir miktar gazın hacmi ile basıncı ters orantılıdır.
Bozunma hızı
: Birim zamanda
bozunmaya uğrayan atom sayısıdır.
Bozunma serisi
: Radyoaktif bir
izotopun basamak basamak çeşitli ışımalar yaparak bozunması ve sonunda kararlı
bir izotopa dönüşmesi
Bronsted – Lowry
teorisi : Bu teoriye
göre asit proton verici baz ise proton bağlayıcı (alan) maddedir.
Buharlaşma
: Ortalama kinetik
enerjisi fazla olan moleküllerin, sıvı fazdan gaz fazına geçmeleri.
Bunzen beki
: Tasarımı alman bilim
adamı Robert Bunzen tarafından yapılan ısıtma aygıtı.
Celsius sıcaklık
cetveli : Buzun erime
noktasını 0°C ve suyun kaynama noktasını 100°C olarak kabul eden sıcaklık
cetveli.
Charles kanunu
: Sabit basınç altında
bir miktar gazın, hacmi ile mutlak sıcaklığı doğru orantılıdır.
Coulomb kuvvetleri
: Aynı yüklü tanecikler
arasında itme kuvveti veya zıt yüklü tanecikler arasında çekme kuvveti Coulomb
kuvvetleri olarak adlandırılır.
Çekirdek : Atomun merkezinde proton, nötron
gibi benzer atom altı parçacıklar içeren, oldukça küçük ve yoğun, pozitif (+)
yüklü bölge.
Çekirdek eşitliği
: Radyoaktif bir
reaksiyondaki değişiklikleri gösteren denklem.
Çekirdek reaksiyonu
: Bir atomun
çekirdeğinde meydana gelen değişmeler, Radyoaktif veya nükleer reaksiyonlar
olarak da bilinir.
Çizgi spektrumu
: Gaz veya gaz
halindeki bir maddeden gelen ışıklar bir prizmadan geçirilirse elde edilen
görünür renkler arasında boşluklar vardır. Bu tür devamlı olmayan spektrumlara
çizgi spektrumu denir.
Çökelme : Bir çözeltide iki tuzun etkileşimi
veya sıcaklık değişiminin çözünürlüğe etkisi sonucu çözünmeyen katı bir
bileşiğin oluşması.
Çökelme reaksiyonu :
Sonucunda çökelti
oluşan reaksiyonlardır.
Çözelti : İki veya daha fazla maddeden
oluşmuş homojen karışım.
Çözücü : Bir çözeltinin en fazla miktardaki
bileşeni veya çözeltiye fiziksel halini veren bileşendir.
Çözünen : Bir çözeltinin miktar olarak az
bulunan bileşenleri
Çözünme entalpisi
: Genelde 1 mol katının
çözünmesi sırasında depolanan ya da 1 mol gazın çözünmesi sırasında açığa çıkan
potansiyel enerjidir.
Çözünürlük
: Belirli bir
sıcaklıkta sabit hacimdeki bir çözücüde doymuş bir çözelti elde etmek için
çözünen maddenin miktarı.
Dalga : Bir ortamda enerji taşıyan eğilim.
Dalga boyu
: Birbirini takip eden
iki dalga tepesi yada çukuru arasındaki uzaklık.
Dalton atom modeli
: Atom maddenin en
küçük yapıtaşı olup daha küçük parçalara bölünemez içi dolu bir
küredir.
Dalton kanunu
: Birbirleriyle
reaksiyon vermeyen gazların oluşturduğu karışımın basıncı, karışımda bulunan
gazların kısmi basınçları toplamına eşittir.
Damıtma : Bir sıvıyı buharlaştırıp, oluşan
buharını yoğunlaştırarak ayrıştırma işlemi.
D–bloku : Periyodik tablonun d–orbitallerinin
dolmakta olduğu elementleri içeren bölümü.
Değerlik elektronları
: En büyük baş kuvant
um sayısına sahip elektron tabakasında bulunan elektronlar.
Denkleştirme
: Kimyasal denklemlerde
element ya da bileşiklerin önüne konulan mol sayılarının eşitlenmesi olayına
denkleştirme denir.
Denkleştirilmiş denklem
: Aynı tip atomların,
denklemin her iki tarafında da aynı sayıda bulunduğu eşitlik.
Derişik çözelti
: Göreceli olarak çok
miktarda çözücü içeren çözelti.
Derişim : Bir maddenin belirli miktardaki bir
çözücü veya bir çözeltinin içindeki göreceli miktarı.
Devamlı spektrum
: Beyaz ışık bütün
renkleri içerdiğinden bir prizmadan geçirilirse elde edilen renkler sürekli
olur, yani birinin bitmek üzere olduğu anda öbürü başlar. Renkler sınır
bölgelerde iç içe girmiş devamlı bantlar halindedir. Bu tür spektrumlara devamlı
spektrumlar denir.
Dializ : Bir çözelti içerisindeki küçük iyon
veya moleküllerin yarı geçirgen bir zardan geçmesi ve büyük iyon veya
moleküllerin geçmemesi işlemi.
Difüzyon : Bir gazın havada veya başka bir gaz
içinde yayılması.
Dipol-dipol çekimi
: İki polar molekül yan
yana geldiğinde her iki molekülün zıt kutupları arasında oluşan çekim kuvvetine
dipol-dipol çekimi adı verilir.
Doğal radyoaktiflik
: Atom numarası 83’ten
büyük olan elementlerin kendiliğinden çeşitli ışımalar yaparak yeni elementlere
dönüşmesi
Donma : Sıvı haldeki bir maddenin katı hale
geçmesi.
Donma sıcaklığı
: Sıvı haldeki maddenin
ısı vererek katılaşmaya başladığı sıcaklık noktasına donma sıcaklığı
denir.
Doymamış çözelti
: Belirli bir
sıcaklıkta doymuş halden daha az çözücü içeren çözelti.
Doymuş çözelti
: Belirli bir
sıcaklıkta çözebileceği maksimum çözüneni içeren çözelti.
Dublet : Atomların bileşik oluştururken
elektron alarak ya da vererek en dış enerji seviyelerindeki toplam elektron
sayısının helyum gibi 2 olması hâlidir.
Efüzyon : Gaz moleküllerinin küçük bir delik
aracılığıyla bir kaptan, daha düşük basınçlı ortama yayılması.
Ekzotermik reaksiyonlar
: Dışarıya ısı vererek
gerçekleşen reaksiyonlardır.
Elektrolit
: Sulu çözeltisi
elektrik akımını ileten madde.
Elektrolit çözelti
: Elektrik akımını
ileten çözelti.
Elektrolit olmayan
çözelti : Elektrik
akımını iletmeyen çözelti.
Elektroliz
: Bir maddenin
sıvılaştırılmış halinde ya da elektrolit çözeltisinde, elektrik akımı yardımı
ile kendi bileşenlerine ayrıştırılması
Elektron : Çekirdeğin etrafındaki ihtimali
orbitallerde hareket ettiğine inanılan 1/1840 akb’lik bir kütleye sahip negatif
(–) yüklü parçacıktır.
Elektron dağılımı
: Elementlerin
atomlarında bulunan elektronların, atomik orbitallerine düzenli bir şekilde
yerleşimi
Elektronegatiflik
: Bir molekül
içerisindeki atomun elektronları kendine doğru göreceli çekme
kabiliyeti.
Elektron ilgisi
: Gaz halindeki nötr
bir atomun bir elektron alarak -1 yüklü iyon haline geçerken dışarı verdiği
enerjiye elektron ilgisi denir.
Elektromanyetik
spektrum : Elementler
katı yada gaz halinde iken dışarıdan yeterli miktarda alınarak, belli dalga
boylarında ışıma yapmaları.
Elektron ilgisi
: Nötr bir atoma (gaz
fazında) bir elektron eklenmesiyle meydana gelen ısı değişimi. Bir atomun
elektron alma eğiliminin ölçüsü.
Elektron yakalama
: Çekirdeğe en yakın
bir enerji seviyesinden bir elektronun çekirdek tarafından yakalanmasıyla oluşan
radyoaktif bozunma şekli
Elektrot : Elektron alışverişinin
gerçekleştiği iletken levhalardır. Anot (+) ve Katot (-) olmak üzere ikiye
ayrılır.
Element : Kimyasal metodlarla daha basit
parçacıklara ayrılamayan, aynı cins atomlardan meydana gelen en basit yapıdaki
madde.
Emülsiyon : Sıvı + sıvı heterojen
karışımlarının özel adıdır. Sıvı + sıvı karışımının faz oluşturmuş halidir.
Birbiri içerisinde çözünmeyen iki farklı sıvının karışması ile oluşan heterojen
karışımlardır. Örnek : Zeytin yağı, yağlı su, petrol … gibi.
Endotermik reaksiyon
: Dışarıdan ısı alarak
gerçekleşen reaksiyonlardır.
Enerji seviyesi
: Çekirdek etrafında
aynı enerjideki elektronların bulunduğu yörüngelerdir.
Erime noktası
: Katı hâldeki maddenin
sıvı hâle geçtiği sıcaklık noktası.
Erime sıcaklığı
: Katı haldeki maddenin
ısı alarak sıvı hale geçmeye başladığı sıcaklık noktasına erime sıcaklığı
denir.
Eter : Sudaki hidrojenlerin yerine alkil
gruplarının geçmesiyle oluşan bileşiklere eter denir.
Eylemsizlik
: Maddelerin hareket ve
durumunu koruma eğilimine eylemsizlik denir.
Fahrenheit
(°F) : Suyun donma noktasını 32 ve kaynama
noktasını 212 olarak kabul eden sıcaklık birimidir.
Faraday yasaları
: Devreden geçen yük
ile anot ve katotta açığa çıkan maddelerin miktarları arasında bir ilişki
vardır. Bu konudaki kurallar Faraday yasaları olarak bilinir.
Fisyon (bölünme)
tepkimeleri : Büyük
kütle numaralı atomların hızlandırılmış nötronlarla bombardımanı sonucu daha
küçük atomlara bölünme tepkimesidir. Atom bombası bu esasa dayanır.
Fiziksel özellik :
Maddenin dış yapısıyla
ilgili özelliklerine fiziksel özellik, dış yapısıyla ilgili değişmeye de
fiziksel değişme denir. Bir maddenin renk, koku ve tadının değişmesi, kaynaması,
erimesi, buharlaşması, çözünmesi, hal değiştirmesi… fiziksel değişmeye
örnektir.
Füzyon (kaynaşma)
tepkimeleri : Küçük
atomların kaynaştırılarak büyük atomların meydana getirildiği çekirdek
tepkimesidir. Hidrojen bombası bu esasa dayanır.
Gama ışıması
: Radyoaktif bozunma
sırasında enerji yüklü olarak kalmış olan atom fazla enerjisini ¡ ışını şeklinde yayınlar.
¡ ışınları çok yüksek enerjili
elektromagnetik dalgalardır. ¡ ışıması yapan atomun proton sayısı
değişmez, nötron sayısı değişmez, çekirdek enerjisinde azalma olur.
Gay-Lassac yasası
: Sabit hacimdeki
bilirli bir miktar gazın basıncı, mutlak sıcaklıkla doğru orantılı olarak
değişir.
Gaz : Tanecikleri arasında büyük
boşluklar bulunan, bulundukları kabı tamamen doldurabilen ve
karıştırıldıklarında her oranda karışabilen akışkanlara gaz denir.
Gaz kanunları
: Gazların basınç,
hacim, sıcaklık ve mol sayısı nicelikleri arasındaki ilişkilerin incelenmesine
gaz kanunları denir.
Hacim (V) : Maddenin uzayda kapladığı yere
hacim denir.
Hal değişimi
: Atomları arasındaki
kimyasal bağları zayıf olan maddelerin ısı alması ya da ısı vermesi sonucu
fiziksel durumlarının değişmesine hal değişimi denir.
Heterojen karışım
: Madde dağılımı ve
özellikleri her yerinde aynı olmayan karışımlardır. Örnek : Ayran, meyve suyu,
süt, çamurlu su, toprak, yağlı su…
Hidrokarbon
: Alkenlere içerdikleri
pi (p ) bağından dolayı doymamış
hidrokarbon denir.
Hidrojen bağı :
Hidrojenin F, O, N gibi
elektron ilgisi büyük atomlarla oluşturduğu bileşiklerin sıvılarında molekülleri
bir arada tutan bağlara hidrojen bağı adı verilir. HF, H2O,
NH3 gibi polar bileşiklerde hidrojen bağları bulunur.
Hidroliz : Bir tuzun suda çözünerek kendisini
oluşturan asit veya baza ayrışmasına hidroliz denir.
Homojen karışım
: Madde dağılımı ve
özellikleri her yerinde aynı olan karışımlardır. (Çözeltiler, alaşımlar, gaz
karışımları v.s.) Homojen karışımda karışan madde çeşitleri gözle ayırt
edilemezler. Örnek : tuzlu su, çay, kolonya, kaynak suyu…
Isı (Q) : Bir maddenin moleküllerinin kinetik
enerjileri toplamına ısı denir. Isı aynı zamanda bir enerji türüdür ve skaler
büyüklüktür.
Isıl genleşme
: Isıtılan bir cismin
boyu, hacmi ve yüzeyi değişir. Bu değişim ısıl genleşme olarak
adlandırılır.
İdeal gazlar
: Aralarındaki
etkileşimleri ihmal edilen gazlara ideal gazlar denir.
İndikatör :
Bakınız : Ayıraç.
İndirgenme
: Bir maddenin elektron
kazanmasına indirgenme denir. Elektron alan bir atom ya da iyonun değerliği
küçülür.
İnorganik bileşikler
: Normalde doğada hazır
bulunan bileşiklerdir. Doğada bulunan element çeşitlerinin etkileşmesi sonucu
oluşur. Asitler, bazlar, tuzlar, oksitler… birer inorganik
bileşiktir.
İyon : Elektron alış - verişi sonucu
oluşan (+) veya (-) yüklü atom ya da atom gruplarına iyon denir.
İyonik bağ
: (+) yüklü metal
atomlarıyla (-) yüklü metal atomlarının birleşmesini sağlayan bağ çeşididir.
İyonik bağları (+) ve (-) iyon grupları birbirini çekerek oluştururlar. İyonik
bağ etkisiyle iyonik tuzlar oluşur.
İzomer : Molekül formülü aynı yapı formülü
farklı maddelere izomer denir.
İzotop : Atom numaraları aynı kütle
numaraları (nötron sayıları) farklı olan atomlara izotop atomlar
denir.
Joule (J) : 0,239 g suyun sıcaklığını
1°C artırmak için gerekli olan ısıya 1
Joule denir.
Kalori : 1 g saf suyun sıcaklığını
14,5°C den 15,5°C ye artıran ısı miktarına kalori
denir.
Kalorimetre
: Isı miktarını ölçmek
için kullanılan araçlara kalorimetre denir.
Karakteristik özellik
: Miktara bağlı olmayan
sadece o maddeye has olan özelliklere ayırt edici (karakteristik) özellikler
denir.
Karışım : İki ya da daha çok saf maddenin
karışması ile oluşan madde topluluklarına karışım denir.
Katot : İndirgenmenin olduğu
elektrottur.
Katyon : Elektrolitteki pozitif iyonlara
denir.
Kaynama sıcaklığı
: Sıvı haldeki maddenin
gaz haline geçmeye başladığı sıcaklık noktasına kaynama sıcaklığı
denir.
Kelvin (K)
: Madde moleküllerinin
titreşimlerinin durduğu sıcaklık noktasını sıfır olarak kabul eden bir sıcaklık
birimidir.
Ketonlar : Karbonil grubunda iki alkil grubu
bağlanmış bulunan ve aynı karbon sayılı aldehitlerle izomer olan organik
bileşiklerdir.
Kısmi basınç
: Bir gaz karışımında
bulunan gazlardan her birinin, bulundukları kaba tek başlarına yaptıkları
basınca kısmi basınç denir.
Kimyasal Bağ
: Maddeler atom veya
moleküllerin birleşmesiyle oluşur. Maddeleri oluşturan atom ve molekülleri bir
arada tutan kuvvetlere kimyasal bağ denir.
Kimyasal olay
: Maddelerin
birbirleriyle etkileşerek başka maddelere dönüşmesine kimyasal olay denir.
Kimyasal olayda yeni ürünler oluştuğu için kullanılan maddelerin özellikleri
kaybolur. Kimyasal olaylar arasında element ya da bileşikler arasında
gerçekleşen elektriksel etkileşmeye de kimyasal reaksiyon denir. Kimyasal
reaksiyonlarda; reaksiyonda kullanılan maddelere giren (reaktif) denirken,
reaksiyon sonucu oluşan yeni maddelere de ürün adı verilir. Reaksiyona giren ve
sonuçta oluşan ürün maddeler birbirinden farklıdır.
Kovalent Bağ
: (+) ve (-) yüklere
sahip aynı ya da farklı ametal atomları arasında oluşan bağ
çeşididir.
Kütle (m) : Madde miktarına kütle denir. Bir
cismin sahip olduğu değişmez madde miktarıdır. Kütle birimleri kilogram ve (kg)
ve gram (g) dir.
Kütlenin Korunumu
: Reaksiyona giren
maddelerin toplam kütlesi, reaksiyon sonucu oluşan ürünlerin toplam kütlesine
eşittir. Bu ilkeye kütlenin korunumu kanunu denir.
Kütle numarası
: Kütle numarası =
Proton sayısı + Nötron sayısı
Madde : Kütlesi hacmi ve eylemsizliği olan
her şeye madde denir. Maddeler katı, sıvı ve gaz olarak üç değişik halde
bulunur. Örneğin, buz katı, su sıvı, su buharı ise gaz halindedir. Bütün
maddelerin eylemsizlik özelliği vardır. Bütün maddelerin hacmi ve kütlesi
vardır. Bütün maddeler tanecikli bir yapıya sahiptir.
Manometre : Kapalı kaptaki gazın basıncını
ölçmeye yarayan araçlara manometre denir.
Metalik bağ
: Metallerin saf
halleri ile alaşımlarında metal atomlarını bir arada tutan kuvvetlere metalik
bağ adı verilir.
Molalite (molal
derişim) : 1kg çözücüde
çözünen maddenin mol sayısına molal derişim denir.
Molekül : Aynı ya da farklı cins atomların
birleşmesiyle oluşan bileşik birimlerine molekül denir. Bileşiklerin tüm
özelliklerini taşıyan en küçük birimlerine molekül adı verilir. Moleküller
birden fazla atomdan oluşan bağımsız taneciklerdir.
Monoalkoller
: Bileşik iskeletinin
herhangi bir yerinde tek bir tane –OH bulunduran alkollerdir.
Nötron ışıması
: Bu ışımayla atomun
çekirdeğinden 1 nötron fırlatılır. Bu ışımada atomun proton sayısı değişmez,
nötron sayısı 1 azalır. Böylece bozunan elementin izotopu oluşur.
Nötürleşme
: Asitler bazlarla
birleşerek tuz ve su oluştururlar. Bu olaya nötürleşme denir.
Nükleer enerji
: Atom çekirdeğindeki
birleşme ve bölünme tepkimeleri sırasında çok yüksek enerji açığa çıkar. Bu
enerjiye Nükleer enerji denir.
Oksit : Elementlerin oksijenle oluşturmuş
oldukları bileşiklere oksit denir. Flor ve soygazlar oksit oluşturmazlar.
Genellikle metallerin oksitlerine bazik oksit, ametallerin oksitlerine asit
oksit denir.
Oluşum entalpisi
: Moleküllerin,
elementlerinden oluşumu sırasında alınan ya da verilen ısıya oluşum entalpisi
denir.
Organik bileşikler
: Canlı organizmalar
tarafından oluşturulan bileşiklerdir. Proteinler, şekerler, yağlar, vitaminler …
bu gruba girer.
Organik kimya
: Karbon elementinin
hidrojenli bileşiklerini inceleyen kimya dalına organik kimya adı
verilir.
Özkütle (Yoğunluk) (d)
: Bir maddenin birim
hacminin kütlesine öz kütle denir. Özkütle maddeler için ayırt edici bir
özelliktir. Özkütle birimleri kütle ve hacim birimlerine bağlı olarak değişir.
Saf bir maddenin aynı ortamdaki tüm miktarlarının öz kütleleri eşittir. Kütlesi
sabit olan bir maddenin ısıtıldıkça hacmi artar, öz kütlesi azalır.
Pascal (pa)
:1m2 lik
yüzeye dik olarak etki eden kuvvet 1 N ise bu yüzeydeki basınç 1 pascal (paskal)
olur.
Periyodik tablo
: Periyodik cetvel,
elementleri gösteren ve özellikleriyle ilgili bilgi veren bir tablodur. Bu
tabloda elementler belirli bir düzene göre sıralanmıştır. Yatay sıralara
periyot, düşey sıralara ise grup adı verilir. Aynı gruptaki
elementler birbirleriyle benzer özellik gösterirler. Aynı periyottaki elementler
aynı yörünge sayısına sahiptir. Periyotlar cetvelinin en sağındaki düşey grupta
yer alan elementlere soygaz (asal gaz) adı verilir. Bu elementler çok
kararlıdır.
Pil : Kendiliğinden gerçekleşen bir
kimyasal tepkime sonucunda açığa çıkan enerjiyi elektrik enerjisine çeviren
araçlardır.
Polialkoller
: Bileşik iskeletinin
değişik yerlerinde farklı C atomları üzerinde olmak şartı ile birden fazla –OH
içeren bileşiklerdir.
Polimerleşme
: Küçük alken
moleküllerindeki pi (p) bağlarının açılması ile serbest
kalan moleküllerin binlercesinin bir araya gelerek uzun zincirler oluşturması
olayına polimerleşme adı verilir.
Primer alkoller :
-OH grubunun bağlı
olduğu C atomuna iki tane H atomu bağlanmış ise bu alkol primer (birincil)
alkoldür. Ancak metil alkolde –OH nin bağlı olduğu C atomuna 3 H bağlı olduğu
halde primer alkoldür.
Radyoaktiflik
: Çekirdeği kararsız
olan elementlerin kararlı çekirdek oluşturmak için ışın yayınlamaları olayına
radyoaktiflik, bu elementlere de radyoaktif elementler denir.
Reaksiyon (kimyasal
tepkime) denklemi :
Kimyasal değişime giren ve çıkan maddelerin atom ve tür sayılarını gösteren
semboller topluluğuna kimyasal tepkime denklemi veya reaksiyon denklemi adı
verilir.
Rezonans (çok merkezli
bağ) : Bir molekülün
değişik şekillerde gösterimine rezonans adı verilir.
Sabit kütle oranları
yasası : Bir bileşiği
oluşturan elementlerin ve bileşiğin kütleleri arasında daima sabit bir oran
vardır. Bileşiğin miktarı ve değişik tepkimelerden eldesi sabit oranı
değiştirmez.
Saf madde :
Eritme, buharlaştırma,
mıknatısla ayırma, eleme, süzme, ayıklama… gibi ayrıcı yöntemlerle kendisinden
daha basit yapılara ayrılamayan maddelere saf maddeler denir. Örnek : Şeker,
alkol, demir, oksijen.
Sekonder alkoller
: -OH grubunun bağlı
olduğu C atomuna bir tane H ve iki tane alkil grubu bağlı ise bu alkol sekonder
ikincil alkoldür.
Sentez : İki farklı maddenin birleşerek
kendi özelliklerini kaybedip yeni özellikte bir madde meydana getirmesi olayına
sentez denir. Sentez olaylarında yeni özellikte bileşik çeşitleri elde
edilir.
Seyreltik çözelti :
Çözücüsü çok olup,
çözüneni az olan çözeltilerdir.
Sıcaklık : Bir maddenin bir molekülünün
ortalama kinetik enerjisini ifade eden büyüklüktür. Sıcaklık, bir enerji türü
değildir ve skaler büyüklüktür.
Soğurma : Işınların, madde üzerinde tutularak
ısıya dönüşmesi olayına soğurma veya absorbsiyon denir. Soğurucu maddeler, çabuk
ısınırlar. Yansıtıcı maddeler ise, soğurma çok az olduğu için fazla
ısınmazlar.
Süblimleşme
: Bir katı maddenin
sıvı hale geçmeden doğrudan gaz haline geçmesine süblimleşme denir. Örnek :
Naftalin normal şartlar altında katı halden direk olarak buharlaşarak gaz
haline geçer.
Süspansiyon
: Katı+sıvı heterojen
karışımlarının özel adıdır. Bir katının sıvı içinde çözünmeden kalmasına denir.
Örnek Tebeşir tozu + su karışımı, ayran, kireçli su, çamurlu su, petrol…
gibi.
Tampon çözeltiler
: Bazı çözeltilere az
miktarda asit, baz ve su eklendiğinde pH’ı önemli ölçüde değişmez. Bu tür
çözeltilere tampon çözeltiler denir.
Tansiyon (Kan basıncı)
: Kalpten atardamarlara
pompalanan kanın bu damarlara yaptığı basınca tansiyon veya kan basıncı
denir.
Tepkime entalpisi :
Tepkimelerde bağların
kırılması için verilmesi gereken enerji ile yeni bağların oluşumu sırasında
açığa çıkan enerji arasındaki fark, tepkime ısısını verir. Buna tepkime
entalpisi de denir.
Termometre
: Sıcaklığı ölçmeye
yarayan cihazlara termometre denir.
Tersiyer alkoller
: -OH grubunun bağlı
olduğu C atomuna H atomu bağlı olmayıp üç tane alkil grubu bağlı ise bu alkol
tersiyer alkoldür.
Tuz : Asit ve bazların nötürleşmesinden
meydana gelir. Asitlerin (-) grupları (anyon) ile bazların (+) grupları (katyon)
nın birleşmesiyle oluşan iyonik katılara tuz denir.
Yakacak : Yandıklarında çevrelerine ısı veren
tüm maddelere yakacak denir. Yakacağın diğer adı da yakıttır.
Yanma ısısı
: Katı ve sıvı
yakacakların bir kilogramının, gaz yakacakların ise bir metreküpünün verdiği
ısıya yanma ısısı denir. Yakıtların yanması sırasında kimyasal enerji, ısı
enerjisine dönüşür.
Yoğunlaşma sıcaklığı
: Gaz halindeki bir
maddenin ısı enerjisi vererek sıvı hale geçmeye başladığı sıcaklık noktasına
yoğunlaşma sıcaklığı denir.
Yükseltgenme
: Bir maddenin elektron
kaybetmesine yükseltgenme denir. Elektron veren atom veya iyonun değerliği
büyür.
0 Yorumlar